İsrail basınındaki bazı analizlerde, Türkiye’nin stratejik hedeflerinin ve bölgesel hamlelerinin Tel Aviv açısından bir tehdit oluşturduğu değerlendirmeleri dikkat çekiyor. Örneğin Yedioth Ahronoth gazetesinde yayımlanan bir analizde, Türkiye’nin bölgesel güç projeksiyonunun daha çok “masayı kuran taraf” olma çabası içerdiği, ve İsrail’in bu dinamikle başa çıkması gerektiği görüşü savunuluyor.

İsrail medyasında, son dönemde Türkiye’nin Filistin-Gazze krizinde giderek daha aktif bir arabulucu rolü üstlenmeye çalıştığı vurgulanıyor. Örneğin Haaretz gazetesi, Ankara’yı “dürüst arabulucu (honest broker)” olarak nitelendirerek hem Washington hem Hamas ile koordinasyon imkânı bulduğunu değerlendiriyor.
Ayrıca, İsrail medyasındaki bazı uyarılar, Türkiye’ye yönelik doğrudan askeri girişimlerin çok maliyetli olacağı biçiminde de ifade ediliyor: örneğin “Türklerle çatışma maliyeti çok yüksek olabilir” şeklinde uyarılar yer alıyor.

İsrail basını, Türkiye ile ticari ilişkilerin kopma noktasına geldiğini de sıklıkla dile getiriyor. Özellikle Türkiye’nin İsrail ile tüm ticari işlemleri durdurma kararı, medyada “ambargo siyasetinin” önemli bir noktası olarak değerlendiriliyor.
Ancak aynı zamanda, bazı İsrail kaynakları Türkiye ile ticari bağların kesilmesinin İsrail ekonomisine sınırlı zarar verdiğini; İsrail’in açık ekonomisi ve alternatif tedarik kanalları sayesinde bu kayıpları büyük ölçüde telafi edebildiği görüşünü de aktarıyor.
İsrail basını, Türkiye’nin İsrail’e yönelik eleştirilerini genellikle Filistin meselesi etrafında yoğunlaştırıyor. Öte yandan, Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğü konusunda eleştiriler getirmesi durumunda da İsrail medyası bu eleştirilerin propagandistik unsurlar taşıdığını savunabiliyor.
Bununla birlikte, Türkiye’nin medya kuruluşlarına, gazetecilere, Filistin bölgesinde çalışan basın mensuplarına sahip çıkma söylemleri İsrail medyasında sıkça yer alıyor. Türkiye’nin İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında medya merkezlerini hedef aldığı iddialarını kınaması, İsrail basınında tepki çekici başlıklarla yer bulabiliyor.
1. Haaretz’in Bakışı
Genel Eğilim
Haaretz, İsrail’in liberal-muhalif basın geleneğine mensup kabul edilen bir yayın. Hükûmet politikalarına eleştirel yaklaşımıyla biliniyor.
Türkiye ile ilgili analizlerinde, Ankara’nın bölgesel diplomasi kapasitesi, arabuluculuk rolü, diplomatik manevraları ve güç projeksiyonuna vurgu yapma eğiliminde.
Türkiye ile İlgili Öne Çıkan Temalar
Arabulucu rolü / “honest broker” imajı
Haaretz, Türkiye’nin Gazze ateşkesi süreçlerinde hem ABD hem Hamas ile diyalog kurabilme kabiliyetine dikkat çekiyor, Ankara’yı “dürüst arabulucu” olarak tanımlıyor.
Bu çaba, Türkiye’nin Filistin meselesinde yeniden “masa kuran aktör” konumuna dönme hedefiyle ilişkilendiriliyor.
Bölgesel nüfuz / diplomatik yayılma
Haaretz analizlerinde, Erdoğan’ın diplomatik yaklaşımının “ikna etme, tehdit kullanmama” strajisiyle inşa edilmeye çalışıldığı vurgulanıyor.

Ayrıca, Türkiye’nin dış politikada çok katmanlı manevra kapasitesi – örneğin enerji hatları, savunma sanayii bağlantıları – sıkça ele alınıyor.
“Potansiyel hedef” vurgusu
Bazı Haaretz analizlerinde İsrail açısından Türkiye’nin potansiyel bir hedef haline gelebileceği uyarısı yer alıyor. Özellikle “Türkiye, İsrail’in Katar’dan sonra hedefi olabilir” başlıklı analiz dikkat çekiyor.
Bu tür söylemler, Ankara’nın Hamas ile bağlantılı olduğu iddiaları ile gölgeleniyor; Haaretz, Hamas ofislerinin İstanbul’da faaliyet gösterdiği iddialarına atıfta bulunabiliyor.
Ekonomik ve enerji bağlantıları
Haaretz, Türkiye’nin Azerbaycan üzerinden İsrail’e petrol akışı konusundaki itirazlarını haberleştiriyor, Ankara’nın bu akışlara muhalefet ettiğini vurguluyor.
Ayrıca, Türkiye’nin dışa bağımlılığı azaltma stratejileri ve enerji koridorlarını kullanma kapasitesi analizlerde öne çıkıyor.
2. Maariv’in Bakışı
Genel Eğilim
Maariv, daha merkez-sağ bir çizgide bulunan, İsrail iç kamuoyunda yaygın olarak takip edilen bir gazete. Güvenlik meseleleri, savunma sanayii ve askeri-stratejik analizler Maariv’in öncelikli konularındandır.
Türkiye ile İlgili Öne Çıkan Temalar
Askeri meydan okuma / caydırıcılık
Maariv, Türkiye’nin hava kuvvetleri kapasitesini ve savunma projelerini İsrail’e yönelimli bir strateji olarak okuyor. Örneğin “Erdoğan, Türkiye’nin ‘Kaan’ savaş uçakları ile İsrail’i hedef tahtasına koyuyor” tarzı analizler yayımlanıyor.

Bu söylem, Türkiye’nin askeri modernizasyonunun sadece iç politika ya da NATO dengeleri için değil, doğrudan İsrail’e yönelik baskı unsuru olarak değerlendirilmesini amaçlıyor.
Rekabetçi savunma sektörü algısı
Maariv analizlerinde Türkiye’nin savunma sanayi kapasitesindeki artış bir tehdit olarak ele alınıyor; dolayısıyla bu sektörde Türkiye ile İsrail arasında rekabet olasılığı sıkça vurgulanıyor.

Güvenlik endişeleri ve sınırlar
Türkiye ile sınır bölgeleri, Suriye’nin kuzeyi gibi alanlardaki askeri varlıklar, operasyon yetenekleri ve olası çatışma senaryoları Maariv’in Türkiye analizlerinde öne çıkan alt temalar.
3. Yedioth Ahronoth’un Bakışı
Genel Eğilim
Yedioth Ahronoth, İsrail’in en geniş tirajlı gazetelerinden biri. Popüler ve geniş kitlelere hitap eder. Siyasi haberler, kamuoyu eğilimleri ve güvenlikle ilgili konular gazetenin öncelikli ilgilerini oluşturur.
İsrail’in güvenlik zaafları ve Türkiye ile kıyaslama
Yedioth analizlerinde, İsrail’in hava savunma sistemlerinin, istihbarat eksikliklerinin Türkiye gibi dış rakiplerin askeri ilerlemesi karşısında zayıf kalabileceği yönünde eleştiriler yer alabiliyor. Örneğin, bir analizde “Yemen’den gelen füze saldırılarının İsrail güvenliğini sarstığı” vurgulanarak bölgesel tehdit algısı genişletiliyor.
Bu tarz yazılarda, bölgesel aktörlerin (örneğin Türkiye) artan kapasitesi ve sınır bölgelerindeki belirsizlikler vurgulanıyor.
İsrail-Türkiye teknolojik işbirliği ve çekilme kararları
Örneğin, Yedioth Ahronoth, bir zamanlar Türkiye’ye satılması planlanan uydu/gözetleme teknolojilerinin Türkiye tarafından devre dışı bırakılması kararlarını haberleştiriyor. Örneğin Türkiye’nin İAI (Israel Aerospace Industries) tarafından teklif edilen bir uydu sisteminden çıkarılması gibi gelişmeler Yedioth’ta yer aldı.
Bu tür haberlerde, İsrail firmalarının Türkiye ile projelerini güvenlik ve stratejik endişeler çerçevesinde yeniden değerlendirme eğilimi ele alınıyor.
Yedioth Ahronoth, geçmişteki olayları (örn. Mavi Marmara olayı) hatırlatarak Türkiye’nin diplomatik manevralarını ve İsrail’le ilişkilerdeki kırılma anlarını kamuoyuna aktarma eğiliminde.
Bu yaklaşım, kamuoyu için “neden gerilim var?” sorusuna tarihsel arka plan sunma işlevi görüyor.